Desteksiz Atanlar
Merhaba sevgili dostlar. Geç kalınmış bir tepki gibi gelebilir belki okuyacaklarınız, ancak “dinime söven bari Müslüman olsa” sözünden hareketle, “Osmanlı (dolayısıyla Türkler) soykırım yaptı” deme cüretini gösteren ABD’nin hukuki ve siyasal alandaki saçmalıklarından bir demet sunmak istiyorum sizlere. Gerçi içimizde de bu mealde cüretsiz söylemlerde bulunan Nobelli şerefsizler yok değil ya, neyse…
“Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” hesabı, bu ABD denen ucube memleket ve onun çokbilmiş yönetici tayfası; Mayalar, İnkalar vb. yerli ırklardan Kızılderililere değin devam eden süreçte “soykırım”ın ağababasını yapmış olmalarına rağmen, daha bunlardan dolayı dünya kamuoyunca hesaba çekilip cezalandırılmadan “Ermenilere soykırım yaptınız” diyebilecek cesareti bulabiliyor. Yazık ki biz karşı taraf gibi sağlam lobi yapamıyor, kendimizi yeterince doğru şekilde savunamıyoruz. İşin bu tarafı siyasetçileri ve tarihçileri ilgilendiriyor elbette. Halk bağlamında bizler kendi aramızdaki sohbetlerde tepkimizi idle getiriyoruz yalnızca ve çoğunlukla da benim yaptığım gibi topu başkalarına paslıyoruz.
İnternette arama yaparken ABD’de uygulamada olan bazı ilginç yasaklarla karşılaştım. Bize insanlık öğretmeye çalışan Amerikalılarla biraz olsun dalga geçebilmek adına bunları sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Nereden başlamak lâzım gelir bilmiyorum. Zira neresinden tutsan elinde kalır bir vaziyet hâkim. Örneğin Montana eyaletinde yedi ya da daha fazla Kızılderiliyi bir arada görürseniz rahatlıkla öldürebilirsiniz. Tıpkı Güney Dakota eyaletinde bir BEYAZ’ın kendi arazisinde beşten fazla Kızılderili görürse öldürmeye yetkisi olduğu gibi… Bu Dakota Kızılderili düşmanı anlaşılan; Spearfish kentinde de üç Kızılderili’yi sokak ortasında vurmak serbest. Utah eyaletinde yaşıyorsanız nükleer bomba bulundurtabilirsiniz. Ama patlatmak yok! Yok, “ben illa ki patlatacağım arkadaş” derseniz doğru Chicago’ya. Zira 500 dolar karşılığında burada nükleer bomba patlatmak serbest. Virginia eyaletinde evli olmayanlara seks yapmak yasaklanmış. Eyaletin adı buradan geliyor sanırım! Aynı Virginia’da bir erkek eşini akşam saat sekizden önce mahkeme binasının merdivenlerinde dövemez. Eşine el kaldırmak vahşice, o ayrı da, hadi dövdün diyelim, hangi salak mahkemenin merdivenlerinde bu işi yapar ki?! Eşlere atılan dayaktan bahsetmişken, California eyaletinin Los Angeles kentinde erkeklerin eşlerini beş santimden daha kalın bir kemerle dövmesi yasak. Aynı eyaletin San Francisco kentinde ise saat 11 ila 13 arasında elinde sefertası ile dolaşmak yasak. Tam de öğle yemeği arası… Bekâr bir bayansanız Florida’da Pazar günleri paraşütle atlayamazsınız. “Yassah” çünkü! Maryland’de yaşıyor ve de aslanınızı sinemaya götürmek istiyorsanız bunu unutun. Çünkü bu eyalette aslanları sinemaya götürmek suç… Ohio (Ohayo diye okunuyor) eyaletinde aracınızı benzini bitmeye görsün. Zindanlarda çürütürler insanı. Çünkü arabanızın benzini yolda bittiğinde suç işlemiş sayılıyorsunuz. O-ha-yo diyesi geliyor insanın! Wisconsin’in Racine kentinde uyuyan bir itfaiye memurunu uyandırmak yasak. Connecticut’un New Britain kentinde ise yangına bile gitse itfaiye araçlarının
Liste böylece uzayıp gidiyor. İnsan bunları okuyunca düşünmeden edemiyor: En yüksek teknolojiye sahip olduğunu iddia eden bir ülkeni insanları, bu denli ahmakça yasaları hiç sorgulamaz mı? George W. Bush gibi bir, haşa huzurdan, öküzü Devlet Başkanı olarak seçebilen insanlardan fazlası beklenmez değil mi?! Elbette tüm bir ulusu böyle yargılamak kimsenin haddine değil. Aynen soykırım safsatası ile milletçe töhmet altına alınmamızın kimsenin haddine olmadığı gibi…
Bu hafta da bana ayrılan yeri fazlasıyla aştım. Tüm okuyucularımıza sevgiler sunuyorum. Haftaya görüşmek üzere…