23 Mayıs 2013 Perşembe

0064.24/05/2013 B.İ.B.Ü.


B.İ.B.Ü.

            Merhaba değerli okurlar. Uzun zamandır aklımı kurcalayan bir mevzuda, âcizane fikirlerimi beyan etme ihtiyacı hissettim.

            Malum; İzzet Babamız’ın “en büyük eserimdir” diye tarif ettiği vakfın desteği ile günden güne büyüyen üniversitemizin konuşlandığı bir şehir Bolu. Ölümsüzlüğü çoktan hak ettiğine inandığım İzzet Babamız’ın da ismini göğsünde gururla taşımakta üniversitemiz. Fakat benim son zamanlarda içime dokunan ise ilimizin adının İzzet Baysal ile birlikte adında yer alamıyor oluşudur. 2012 itibarıyla ülkemizde eğitim faaliyetine devam eden 108 adet devlet üniversitesi içinde, kurulduğu ilin adını taşımayan birkaç üniversiteden biri Abant İzzet Baysal Üniversitesi. Adana, Afyon, Aksaray, Amasya, Ardahan, Artvin, Balıkesir, Batman, Bayburt, Bitlis, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Iğdır, Kahramanmaraş, Karabük, Muş, Siirt, Şırnak, Sinop ve Düzce gibi kurulu bulunduğu ilin adını taşıyan üniversiteleri görüp işittikçe içim cız ediyor. Abant Tabiat Parkı da elbette ilimize ait çok güzide bir mekân olmasına rağmen, Üniversiteye adını verecek kadar Bolu’nun önünde olmaması gereken bir isim bence. Ve maalesef bu ismin Bolu yerine İzzet Baysal Üniversitesi’ne verilmesi, yıllardan beri devam edegelen Bolu – Düzce çekişmesinin bir ürünü… Düzce her nedense Bolu’nun ilçesi olmayı gurur meselesi yapmış, her platformda Bolu’nun önüne geçebilmek amacıyla lobicilik faaliyeti yapmış bir tüzel kişilik olarak tarihe malolmuştur bana göre. İzzet Baysal Üniversitesi’nin temellerinin atıldığı 90’lı yıllarda Bolu Milletvekilliği yapmış Düzceli Necmi Hoşver’in müthiş gayreti ve lobi faaliyeti sonucu adına Bolu yerine anlamsızca Abant yaftası yapıştırılmıştı anımsayacaksınız. Nasıl bir kinciliktir anlamak mümkün değil. İlçesi olarak bağlı bulunduğu ilin adını, kurulacak yeni bir üniversiteye vermekten imtina eden, Bolu ismine vebalı, cüzzamlı muamelesi yapan bir zihniyet. Hatta iyi hatırlıyorum, Tıp Fakültesi’nin kuruluşunda da aynı zat-ı muhterem TBMM çatısı altında, Milli Eğitim Komisyonu’nda; “Tıp Fakültesi’nin Düzce ilçesine kurmazsanız intihar ederim” diyerek ağlayabilecek kadar ileri gitmiştir. Ama vakfımız, bu denli acizce karşılık vermeden, istense kurulmasına maddi açıdan engel olunabileceği halde, Tıp Fakültesi’ni Düzce’ye kurmuştu. Neyse ki depremden hemen sonra Düzce il yapıldı da Bolu olarak biz de sırtındaki yük olmaktan kurtulduk bu zihniyetin!..

            Bugün geldiğimiz noktada öz be öz Bolulu olan Milletvekillerimizin ve Bolu’da söz sahibi olan gerçek ya da tüzel kişilerin üzerine düşen görev, üniversitemizin adının Bolu İzzet Baysal Üniversitesi olarak değiştirilmesi hususunda kamuoyu yaratmak, etkili ve yetkili kişi ve kurumlar nezdinde bu değişikliğin yapılması yönünde çaba sarfetmektir diye düşünüyorum. Zira İzzet Baba’ya layık olmak demek, Şükran Günleri kapsamında “Şanzelize”de yürümek değil, O’nun bıraktığı eserlere layıkıyla sahip çıkabilmek, onları gözetmek demektir. Ben kendi adıma Milli Eğitim Bakanlığı’na, YÖK’e ve bu konuda değişiklik yapabilme gücüne sahip her merciiye e-posta göndereceğim, sosyal medyada bu yönde kamuoyu oluşturmaya çalışacağım. Cevap alamasam da yılmayacağım ve bir daha, bir daha göndereceğim. Ta ki üniversitemizin adı Bolu İzzet Baysal Üniversitesi’ne dönüşünceye kadar… İzzet Baysal’ın adını taşıyan üniversitemizden mezun bir insan olarak üzerime düşen vazife budur.

161 - 25.09.2025 - DALLAS'TAN TİKTOK'A KUŞAKLARIN İZLEME SERÜVENİ (Göynük Gazetesi)

  DALLAS'TAN TİKTOK'A KUŞAKLARIN İZLEME SERÜVENİ ...