20 Nisan 2011 Çarşamba

0046-21.04.2011.Şampiyonluk Hayal Mi?!

Şampiyonluk Hayal Mi?!

Değerli okurlarıma selam ve sevgiler sunmak istiyorum. Genelde spor yazmamaya çalışıyorum. Özellikle de futbolu ve Boluspor’u... Zira olayın içerisinde olan, dış saha maçlarında dahi Boluspor’u takip eden birçok değerli ve sıkı Bolusporlu yazarın bulunduğu bir ortamda Boluspor’la ilgili yazı yazmak bana haddimi aşmakmış gibi geliyor. Ama geldiğimiz noktada âcizane birkaç kelime etmeyi de, öz be öz Bolulu biri olarak kendimde hak gördüğümdendir ki bu satırları okumaktasınız.

2010 yılının Haziran ayı başında göreve gelen Sayın Levent Eriş, imza töreni ardından yaptığı açıklamada aynen şunları söylemişti:

Boluspor'un Süper Lig'de olması için el birliği ile birlikte hareket etmek durumundayız. Sadece ben ve ekibimin şampiyonluğu istiyoruz diye bir başarıya ulaşma gibi bir düşüncemiz yok. Bu bir ekip çalışmasıdır. Başkanımızdan yönetim kurulumuza, taraftarımızdan basınımıza kadar herkese görev düşüyor. Kimseye hayal tacirliği yapmayacağız, ayağımızı da yorganımıza göre uzatarak, kesinlikle kulübümüzü en ufacık bir zarara uğratmadan hayırlısıyla hedefe ulaşacağız. Bu hedefe ulaşmak için her şeyi yapacağız.”

Hayal tacirliği yapmama iddiasında olan Sayın Eriş, 2010’un Aralık ayında Giresunspor ile anlaştığı yönünde hakkında çıkan haberlere sert tepki göstererek şöyle demişti:

Yeter kardeşim, yeter! Ben enerjimi bu tür dedikodulara değil, takımıma vermek istiyorum. Ben Başkanıma, yönetime, futbolcuma ve taraftarıma söz verdim. Sezon sonuna kadar takımımın başındayım. Ve bu takımı şampiyon yapacağım.

Çok değil, Gaziantep büyükşehir Belediyespor maçı öncesinde ise Levent Bey’in şu demeci yansıdı basına:

Kalan maçlar sonrasında Boluspor ligde ilk 2 içerisinde yer alacak. Amacımız ve çalışmamız bu doğrultuda. Önümüzde en önemli maçlardan bir tanesi var. Sonrası beni hiç ilgilendirmiyor.

2011 yılının Nisan ayındayız ve 2 puan daha kaybedilen Rizespor maçı sonrasında Sayın Eriş’in görüşleri şu şekilde:

Ne diyeceğimi bilmiyorum. Geride kalan 5 haftada 15 puan almak istiyorduk. Ancak bütün ümitlerimizi yitirdik. 90 dakika mücadele eden, gol arayan bizdik. Ancak galibiyet golünü bulamadık. Taraftarlarımızı yine çok üzdük. Onlar bunu hak etmiyorlar. Ama söyleyecek fazla bir şey kalmadı. Biz ilk ikiden olmasa bile play-off'lardan bu takımı Süper Lige çıkartmak için elimizden geleni yapacağız.”

Dikkat edilirse Sayın Eriş’in demeçlerinde kronolojik olarak bir hedef küçültme var. Hayal tacirliği yapamama iddiası ile göreve gelen bir teknik adamın zaman içerisinde takımı şampiyon yapmaktan play-offlardan takımı Süper Lige çıkarmaya gayret etmeye kadar devam eden geniş bir yelpazedeki iddiaları artık maalesef hiç kimseyi tatmin edemeyecek bir vaziyette. Ligden ihraç edilmesi gündemde olan Diyarbakırspor’dan gelecek olan +2 puanı hesap ederek “şampiyonluğun en büyük adayı Boluspor’dur” mealinde bir yazı kaleme alan Sayın Kamuran Alagözoğlu’nun bu düşüncesine ise maalesef katılamayacağım.

Özellikle son haftalardaki maçları çıplak gözle izleyen ve izleyici olmanın ötesinde hiçbir teknik bilgiye sahip olmayan dostlarımın ortak kanaati ne biliyor musunuz? Takımda müthiş bir ikilik olduğu! Takımda Levent Eriş’in adamları ve diğerleri diye bir ikilik varsa eğer, yitip giden umutlar var demektir. Hiç kimse için değil de yağmur çamur, sıcak soğuk demeden takımını gönülden destekleyen, bunu yaparken kendi şehrinin polisinden dayak yemeyi bile göğüsleyen, “Bu sene o sene” masalları ile ağzına bir parmak bal çalınan cefakâr, vefakâr Boluspor taraftarı için üzülürüm. Bir de içlerinden Merhum Şerafettin Gülşen (Şeref Dedem) gibi birini tanıdığım için gurur duyduğum, Boluspor kurucuları için… İnşallah Boluspor Süper Lige çıkar da ben bu yazdıklarımdan utanırım.

Hepinize sevgiler sunuyorum değerli okurlar…

Hiç yorum yok:

161 - 25.09.2025 - DALLAS'TAN TİKTOK'A KUŞAKLARIN İZLEME SERÜVENİ (Göynük Gazetesi)

  DALLAS'TAN TİKTOK'A KUŞAKLARIN İZLEME SERÜVENİ ...