Abide-i
İstikrar
Sevgi ve selamlarımı sunuyorum
değerli okuyucularım. Bu hafta sizlere, ülkemizde maalesef hiçbir araya
gelemeyen iki olgudan, spor ve istikrardan bahsetmek istiyorum. Ama
öncelikle Spor Toto Süper Lig’den
düşmesi kesinleşen Ankaragücü ile
ilgili birkaç söz etmek isterim. O dönemdeki adıyla Federasyon Kupası’nın 1981 yılı
finalinde, ihtilâlci Kenan Evren’in
arkadan iteklemesi ile şampiyon yapılarak, o dönemki adıyla Birinci Lig’e çıkarılan Ankaragücü,
kesintisiz 31 sezonun ardından bir
alt kümeye düşmeyi garantiledi. Böylece bir dönem de kapanmış oldu. Dilerim Boluspor bu yıl Spor Toto Süper Lig’e
çıkan üç takımdan biri olur da 31 yıl önceki haksızlık bir nebze olsun
giderilmiş olur.
Geçtiğimiz günlerde 70 yaşındaki Sir Alex Ferguson, dünyaca ünlü İngiliz futbol takımı Manchester United’in başındaki 26ncı yılını geride bıraktı. Dile
kolay, Ferguson United takımının başına geçtiği ilk gün doğan bir İngiliz
bebek, bugün 26 yaşında bir İngiliz gencine dönüştü. Bu süre zarfında Alex
Ferguson, David Beckham’dan Christiano Ronaldo’ya kadar yüzlerce
yıldız futbolcuyla çalıştı. Takıma onlarca şampiyonluk kupası kazandırdı.
Elbette United’daki tüm kariyeri başarılarla dolu değildi. Sıkıntılı süreçler
de geçirdi. Takım el bile değiştirdi. Ama United, taraftarı ve yönetimi ile
Alex Ferguson’un daima arkasında ve yanında oldu. Bunda elbette İngiltere’de
futbolun çok farklı yönetilmesinin ve gündelik başarılardan ziyade sihirli
kelime “İSTİKRAR”a gönülden
bağlılığın etkisi büyüktü. Sonuçta adeta “tıkır tıkır işleyen bir makine” olan
Manchester United efsanesi oluştu.
Bakış açımızı “Üstünde
güneş batmayan imparatorluk” İngiltere’den ülkemize çevirince farklı,
çok farklı bir manzara ile karşılaşıyoruz: Bizim istikrar abidemiz olan Yılmaz Vural ile… 59 yaşındaki Yılmaz Vural, 1986
yılında Malatyaspor ile
başladığı Teknik Direktörlük kariyerinde aynen meslektaşı Alex Ferguson gibi 26 rakamına ulaştı. Ancak küçük bir
fark vardı ki o da şuydu: Yılmaz Vural da 26 yıllık kariyerinde 26 değişik takımın başında görev yapma
becerisini gösterdi! İşin ilginç yanı, Bursaspor’da
(3), Antalyaspor’da ise (2)
kez teknik direktör oldu bu süre içerisinde. Yani Yılmaz Hoca’nın “26”sı içinde tekrarlamalar da mevcut.
Aslına bakarsanız geçtiğimiz
hafta sonu Boluspor’dan kamuoyuna
yansıyanlardı bu yazıyı bana yazdıran… Ligin zayıf ekibi Sakaryaspor’u çok da gerçekçi olmayan bir skorla, 7-2 ile geçerken muhteşem hoca olan Özcan Kızıltan, son dört haftada alınan
başarısız sonuçlardan sorumlu tutuldu ve gönderildi. Böylece Boluspor da ilginçtir
47 yıllık tarihinde 47nci teknik direktörü göndererek
48incisinin kim olacağını düşünmeye başladı.
Bir yanda kırk yıla yaklaşan
teknik adamlık kariyerinin yüzde
yetmişlik bölümünü bir tek takımın başında geçiren bir spor adamı ve ona 26
yıldır güvenmekten vazgeçmeyen bir futbol takımı, diğer yanda kariyerinin
neredeyse her yılını ayrı bir takımda geçiren bir teknik adam ve yaşı kadar
teknik adam değiştirmiş bir kulüp… Sporda ve diğer birçok konu başlığında neden
dünyadan gerilerde olduğumuzun sebebiyle alakalı bir fikir oluştu mu acaba?
İyi haftalar diliyor,
sevgilerimi sunuyorum değerli okuyucularım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder