7 Ekim 2025 Salı

164 - 07.10.2025 - HEYKELİNİ İSPANYOLLAR DİKTİ, BİZ İCRADAN SATTIK (Göynük Gazetesi)

 

HEYKELİNİ İSPANYOLLAR DİKTİ, BİZ İCRADAN SATTIK

HEYKELİNİ İSPANYOLLAR DİKTİ, BİZ İCRADAN SATTIK


​Geçen günkü yazımda israil’in uyguladığı abluka ve soykırıma karşı yola çıkan Sumud – Direniş – Filosu’ndan bahsetmiştim. Yazıyı okuyan dostlar anımsayacaktır; bir noktada Mavi Marmara’ya da değinmiştim. Bugünkü yazımda Mavi Marmara olayına biraz daha geriden bakmak istiyorum.

​15 yıl önceydi. İsrail, Filistin’de, Gazze’de bugünküne yakın, ağır ve vahşice bir ambargo uyguluyordu ve yine bugün olduğu gibi birçok ülkeden aktivisitin katılımıyla bir yolculuk daha başlamıştı. Mavi Marmara adlı gemiyle yapılan bir yolculuk. Mavi Marmara feribotu aslında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aitti ve Avşa adasına yolcu taşımada kullanılıyordu. Belediyenin o dönemki kararı ile feribot İHHadlı insani yardım kuruluşuna satıldı. Bu feribot önderliğinde bir filo oluşturuldu ve İstanbul’dan Gazze’ye doğru yola çıkıldı. Filoda irili ufaklı 6 gemi daha vardı. Sumud filosunda olduğu gibi sembolik de olsa gemilerde gıda ve ilaçlardan oluşan insani yardım malzemesi bulunmaktaydı. Kadroda 32 ülkeden 663 aktivist vardı.

​Yolculuğun bir noktasında uluslararası sularda yine israil komandoları filoyu ve filonun amiral gemisi pozisyonundaki Mavi Marmara’yı bastı. İlginç olan nokta sadece Türk vatandaşları öldürüldü. 9 vatandaşımız hayatını kaybetti. Kimlik kontrolü yapsan ancak bu kadar olabilirdi! Belki de israil, diğer “demokratik” ülkelerle diplomatik bir kriz çıksın istememişti!

​Affetmeyeceğiz denildi, cezalandıracağız denildi, esildi gürlendi. Akabinde israil genelkurmay başkanın, israil deniz kuvvetleri komutanının, askeri istihbarat başkanının haklarında dava açıldı ve bunların gıyabında tutuklama kararı çıkarıldı. Açılan davada bahse konu kişiler hakkında 9’ar kez müebbet18’er bin yıl, evet yanlış okumadınız, 18’er bin yıl ağır hapisistendi.

​Aradan dört yıl geçti. Yaralanan vatandaşlarımızdan biri daha vefat etti. Kaybımız 10’a yükselmiş oldu. Bu arada israil de Gazze’yi vurunca TBMM tarihinde ilk kez kapatıldı! Öğleden sonraki Meclis çalışmaları iptal edildi ve milletvekilleri Filistin kefiyesi takıp israil Büyükelçiliği’ne gittiler ve orada eylem yaptılar. İstanbul’daki israil konsolosluğu önünde ise daha elektrikli bir ortam vardı. Göstericiler yumurta ve taşlarla konsolosluğa saldırdı.

​Derken beyzbol sopalı barrack obama devreye girdi ve “iş kötüye gidiyor, anlaşmaya varın” filan dedi. Bunun üzerine israil ile pazarlığa başladılar. Adam başı 2 milyon dolardan toplam 20 milyon dolara anlaşma yapıldı ve her demokratik ülkenin yapacağı gibi biz de dava dosyasını kapattık! Bir Türk dünyaya bedeldi gerçi ama biz adam başı 2 milyona fit olmuştuk maalesef!

​Daha da acı olanı etkili ve yetkili kişilerin Mavi Marmara olayına bakışları değişti bu ödemeden sonra. “Bize mi sordular Gazze’ye gitmek için?!” sorusunu sordular.

​Geldiğimiz noktada Sumud filosuna israil askerlerinin yaptığı müdahalede gözaltına alınan vatandaşlarımız için israil’e yine apar topar davalar açıldığını okuyoruz, duyuyoruz. Vatandaşını koruyan her onurlu devletin yapacağı şey de budur. Ama ilerleyen günlerde bu davaların da yeşil amerikan dolarları ile kapatılmaması en büyük dileğimiz.

​Gelelim bu filonun öncü gemisi Mavi Marmara’ya. Bunun için öncelikle yazımızın başındaki fotoğrafı açıklamamız gerek.

​Bu, İspanya’nın başkenti Madrid’deki Filistin Parkına konulan bir heykel. Anıtta, Filistin'i tasvir eden yıkık dökük duvarların önünde masum bir çocuğun, insani yardım malzemelerinin yüklü olduğu "Mavi Marmara" gemisini sulara bırakması tasvir edilmiş. Elin İspanyolu Mavi Marmara katliamı unutulmasın diye böyle bir eser ortaya koyarken biz ne yaptık onu da dilim döndüğünce ben anlatayım:

​Pamuklar içinde muhafaza etmemiz, hatta müze haline dönüştürmemiz gerekirken bir sembol olan Mavi Marmara’yı çürümeye terk ettik. Haydarpaşa Limanında 8 sene boyunca yattı feribot. Tabii bu süre zarfında borçları birikti. Haciz geldi feribota! İcradan satıldı ardından.

Feribotun yeni sahibi adını değiştirdi ve Erdoğan Beyyaptı! Kısa bir süre sonra feribot yine icralık oldu. Yeni sahipleri bu kez hem adını hem de kullanım şeklini değiştirdiler. Anatoliaadı verilen feribot, yük gemisine dönüştürüldü. Bir süre daha çalıştı gemi. Somali’nin Mogadişu limanındayken bir kez daha haciz geldi. Ünye İcra Müdürlüğü satışa çıkardı gemiyi.

​Evet, güçlü bir sembol olan Mavi Marmara’nın uğruna elin İspanyolu, ülkesinin başkentindeki Filistin Parkı’na heykel dikerken biz aynı Mavi Marmara’ya icradan satılmayı, isminin ve cisminin değiştirilmesini reva gördük. Çünkü o sırada israil’i protesto etmek için sokaklara coca cola döküyor, kahveci starbucks şubelerini basarak “mücahitlik” yapıyorduk! Bu anıta bakarak yüzümüz kızardı mı? Hayır! Belki de böyle bir anıtın varlığından bile haberdar değildik. Filistin ve Gazze samimiyetimiz bundan ibaretti çünkü.

Hiçbir şeyden utanmıyorsak eğer şu Mavi Marmara’da hayatını kaybeden 10 insanımızın manevi hatırasından utanmamız gerek...

Hiç yorum yok:

164 - 07.10.2025 - HEYKELİNİ İSPANYOLLAR DİKTİ, BİZ İCRADAN SATTIK (Göynük Gazetesi)

  HEYKELİNİ İSPANYOLLAR DİKTİ, BİZ İCRADAN SATTIK ...