11 Şubat 2009 Çarşamba

014.19/10/2007 Sinopsis

Sevgi dolu bir merhaba değerli okuyucularım. Bu hafta iki yeni film hakkında birkaç söz söylemeye çalışacağım.
İlk film, bir Stephen King hikayesinden uyarlanan 1408 (imdb puanı : 7,3). Filmin yönetmeni, 1960 İsveç doğumlu Mikael Håfström. İsveç’te yönettiği birkaç filmin ardından 2005’te gösterime giren Derailed (Yoldan Çıkanlar) (imdb puanı: 6,5) adlı filmi yöneterek Hollywood’a giriş yapan yönetmenin, ABD’deki ikinci filmi olan 1408’de John Cusack, Samuel L. Jackson, Mary McCormack ve küçük oyuncu Jasmine Jessica Antony başrollerde oynuyor. Filmin hikâyesine gelince… Hayaletler ve doğaüstü olaylara kafayı fena halde takmış yazar Mike Enslin (John Cusack), New York’taki Dolphin Oteli’nin 1408 nolu odası ile ilgili bir posta kartı alır. California’da yaşayan Enslin, her nedense kafayı hayaletlere takmış olduğundan kalkıp 1408’de kalmak üzere Dolphin Oteli’ne gider. Otelin müdürü olan Bay Olin (Samuel L. Jackson) Enslin’i aksi yönde ikna etmeye çalışsa da, Enslin’in ısrarı sonucu odayı O’na kiralamak zorunda kalır. Odaya girişinden kısa bir süre sonra garip olaylar birbirini izler. Açıkçası film bu andan itibaren başarılı aktör John Cusack’ın tek kişilik şovuna dönüşüyor. İzleyici olarak neyin gerçek neyin hayal olduğunu birbirine karıştırır hale geliyor insan. Bu süreçte Enslin’in geçmişi ile yüzleşmesi, yer yer hesaplaşması işlenmiş. Öykü, Stanley Cubrick’in yönettiği ve yine bir Stephen King öyküsünden uyarlanan The Shining (Cinnet) (imdb puanı: 8,4) adlı filme benzese de, John Cusack olmasa idi bu denli ilgi çekebilir miydi bilemiyorum. Bir Stephen King öyküsüne göre vasat sayılabilecek bir sonu olan film, son yıllarda izlediğim en iyi filmlerden biriydi. Önümüzdeki haftalarda sinema tarihinin 1408 kadar meşhur diğer otel odaları ile ilgili de birkaç söz söyleyeceğimizi belirterek 1408 bahsini kapatalım.
Diğer filmimiz ise Michael Davis imzalı bir aksiyon olan Shoot’Em Up (Hepsini Vur) (imdb puanı: 7,6). Filmin başrollerinde Clive Owen, Paul Giamatti ve güzeller güzeli Monica Bellucci’yi izleme şansı veren yönetmen Davis, 2003 yılında çektiği Monster Man’den sonraki bu ilk filminde bolca aksiyonu, Monica Bellucci’nin güzelliği ile harmanlamış. Mr. Smith rolünde izlediğimiz Clive Owen son dönem İngiliz aktörler içerisinde en karizmatik, en çok kazanan ve benim kişisel fikrime göre en kaliteli olanı. İlginçtir ki 1408 adlı filmin yönetmeni olan Mikael Håfström’ün yönettiği Derailed’de de Jennifer Aniston ve Bellucci’nin eşi Vincent Cassel ile başrolü paylaşmıştı Owen. Futbolcu Michael Owen’ın akrabası mıdır yoksa yalnızca isim benzerliği midir bilinmez ancak en son Children of Men’de başrolde izlediğimiz Clive Owen’i, önümüzdeki yıllar içerisinde başarılı ve ses getiren yapımlarda daha sık göreceğimize eminim. Filmin konusuna gelince; Mr. Smith bir çatışmanın ortasında doğumuna yardım ettiği bebeği korumakla kendini yükümlü kılan sert ve öfkeli bir adamdır. Bu ruh haline rağmen Smith, hayat kadını DQ (Monica Bellucci) ile işbirliği yaparak bebeği Hertz (Paul Giamatti) denen adamın gönderdiği tetikçiler ordusundan korumaya çalışır. Bu arada sinema dünyasının en aktif yıldızlarından Monica Bellucci’nin 2008yılında iki filmde birden boy göstereceğini eklemeliyim. Bunlardan ilki Marina de Van’ın yöneteceği Ne Te Retourne Pas adlı Fransız yapımı film. Bellucci’ye filmde bir diğer yetenekli ve güzel aktris Sophie Marceau eşlik edecek. Bellucci’yi izlemeyi umduğumuz diğer film ise Joel Schumacher imzalı iddialı bir film olan 1:30. Filmde güzel oyuncu, New York’tan Boston’a giden 1:30 treninde soyguna uğrayan genç bir kadını canlandırıyor.
Son olarak genç bir yıldızdan kısaca bahsetmek istiyorum. O’nu, televizyonların LOST’tan sonra en çok izlenen dizisi olan HEROES’da, amigo kız Claire Bennett rolünden tanıyorsunuz. 21 Ağustos 1989 doğumlu Hayden Penettiere’den bahsediyorum. Düzgün fiziği ve gençliğine rağmen sırıtmayan oyunculuk yeteneği ile yaşıtları arasından sivrilen Hayden, yedi yaşından bu yana kameralar önünde olduğundan, aslında pek te çaylak sayılmaz. Son dönemde Hollywood’un aradığı taze kan olabilecek mi bilinmez fakat 2008 yılında gösterime girecek olan Dennis Lee filmi “Fireflies in the Garden”da, Julia Roberts, Willem Dafoe, Emily Watson ve Carrie–Ann Moss gibi kalburüstü oyuncular ile birlikte oynayacağını şimdiden belirtmeliyim.
Bu hafta da bana ayrılan yeri tükettim. Haftaya Cuma buluşuncaya değin hoşçakalın.

Hiç yorum yok:

161 - 25.09.2025 - DALLAS'TAN TİKTOK'A KUŞAKLARIN İZLEME SERÜVENİ (Göynük Gazetesi)

  DALLAS'TAN TİKTOK'A KUŞAKLARIN İZLEME SERÜVENİ ...