11 Şubat 2009 Çarşamba

019.23/11/2007 Sinopsis

Bir hafta daha geride kaldı ve yine sizlerle bir arada olma vakti geldi çattı. Aslında, yakın zamanda gösterime giren ve çekimleri sırasında bile medyanın yoğun ilgisine mazhar olan, Mahsun Kırmızıgül imzalı Beyaz Melek adlı filmi değerlendirmeyi planlıyordum, fakat maalesef zaman darlığından filmi izleme şansım olmadığından bunu gelecek haftaya erteledim.
Yine de sırası gelmişken Türk Sineması ile ilgili bir eleştirilmesi gereken nokta parmak basmak istiyorum: Babam ve Oğlum (Çağan Irmak, imdb puanı: 9,0 ) ile beraber sinemamızda “ne kadar ağlatıyorsa o kadar iyidir ve o kadar bol hâsılat yapar” gibi bir anlayış hâkim oldu. Umarım bu amaca hizmet eder tarzda bir yapım olmaz Beyaz Melek. 16 Kasım’da gösterime giren Beyaz Melek, ilk üç günde 160 bin kişi tarafından izlenerek, bu yılın en iyi “ilk üç gün” performansına ulaştı. Umarım bu performansın temelinde de bahsettiğim bu zaaf yatmıyordur.
Madem Türk Filmlerinden açıldı konu, öyle devam etsin. Çeşitli dönemlerde fazlasıyla üretken olup ayda 50-100 film çeken Yeşilçam, bazen öyle kısır bir döneme girmiştir ki yılda 2-3 filmi ancak sunabilmiştir izleyicisine. Zaman gelmiş “seks furyası” gibi kısır dönemler de varolmuş, kurtuluş reçetesi olarak sunulan bu dönemler, nedense sinemanın içinde olan herkesin unutmak istediği dönemler olmuştur. Şu günlerde ise daha ziyade “devşirme” Türk yönetmenlerin kalburüstü çalışmaları Türk Sineması’nı ayağa kaldırmaya çabalamakta. Özellikle Almanya’da çok iyi tanınan ve sevilen Fatih Akın ve İtalya’da yetişen Ferzan Özpetek’in ortaya koyduğu yönetim performanslarının, bahsedilen yönetmenlerin yolundan gitmek isteyen gençler için son derece yol gösterici olduğu aşikâr. Televizyondan gelen yönetmenlerinse üstün başarılara imza atamadıklarına şahit oluyoruz. TV’de Asmalı Konak adlı dizi ile sağlam bir başarı grafiği yakalayan Çağan Irmak’ın Babam ve Oğlum ile yakaladığı başarıyı, gerilim ağırlıklı Kâbuslar Evi (imdb puanı: 6,2 )serisi ile tekrarlayamadığına şahit olduk. Kurtlar Vadisi’nin KanalD’de yayımlanan son bölümlerini yöneten Serdar Akar gibi vasatın üstünde, ancak düzeyi çok ta yüksek olmayan filmlere (Gemide ve yüksek izleyici sayısına/hâsılatına rağmen Kurtlar Vadisi-Irak adlı filmlere) imza atan yönetmenlerimizin üretkenliğini olumlu bir not olarak eklemek gerektiği inancındayım. Beş ayrı yönetmen (Selim Demirdelen, Kudret Sabancı, Ümit Ünal, Yücel Yolcu ve Ömür Atay) tarafından çekilen ve birbirinden bağımsızmış gibi gözüken beş ayrı hikâyeyi sağlam bir kurgu ile izleyiciye yansıtan Anlat İstanbul’da (imdb puanı: 7,6 ), Altan Erkekli, Azra Akın, Erkan Can, Çetin Tekindor, Özgü Namal gibi birbirinden ünlü ve başarılı oyuncuların varlığı, ekmek kadayıfının üzerindeki kaymak kıvamında bir başarılı kastingdir son dönemde.
Kasting demişken önemine de vurgu yapmak gerekir. Kasting, yani kaba tabiriyle oyuncu seçimi, sinemanın her döneminde önemli olmuştur. Hatta merhum Kemal Sunal örneğinde olduğu gibi öyküye uygun aktör seçimi yerine, Kemal Sunal’a uygun senaryo yazımı yoluna gidilmiştir çoğu kez. Kötü mü olmuş derseniz, elbette hayır. Merhum, o denli sağlam bir yer edinmiştir ki halk arasında kendine; herkes, oynadığı safça, ama gözüpek, hakkını yedirmeyen, nalına mıhına, son günlerin moda deyimi ile “adam gibi bu adam”da kendilerini bulmuştur. İlimizin değerli simalarından, Kemal ve Sunal Menekşe kardeşlere ise adını bile vermiştir!.. Yıllar sonra af kapsamında dönüş yaptığı İletişim Fakültesi’nde bitirme tezi konusu olarak Şaban karakterinin ön planda olduğu filmlerin toplumsal başarısını sunmuş, son nefesini vermeden, yalnızca komedyen ve sanatçı yönünü değil, aynı zamanda akademisyen yönünü de gözler önüne sermiştir. Konuyu biraz dağıttığımın farkındayım. Emin olun toparlayacağım! Ne diyorduk? Evet, oyuncu seçimi… Yavuz Turgul imzalı Gönül Yarası (imdb puanı: 8,1 ) adlı filmi anımsayın. Psikopat eş Halil karakterini Timuçin Esen’den (TV dizisi Gurbet Kadını) daha iyi oynayabilecek bir başka aktör tanıyor musunuz? Ya Organize İşler’deki (imdb puanı: 6,6) silik, ama dürüst komedyen Süpermen Samet rolünde Tolga Çevik’ten (TV dizisi Avrupa Yakası) başka birini düşünebilir misiniz? Kişisel kanaatim, oyuncu seçimindeki başarının, filmin genel başarısına yüzde 35 etki ettiği yönündedir.
Bu hafta da bana ayrılan bölgenin boyutunun sınırlarına geldim. Sevgiyle kalın, hoşça kalın…

Hiç yorum yok:

161 - 25.09.2025 - DALLAS'TAN TİKTOK'A KUŞAKLARIN İZLEME SERÜVENİ (Göynük Gazetesi)

  DALLAS'TAN TİKTOK'A KUŞAKLARIN İZLEME SERÜVENİ ...